Depresyon Nedir?
Depresyon Nedir?
Depresyon, uzun süreli, yoğun ve kalıcı bir şekilde gözlemlenen üzüntü ve keder halidir. Bu ruh haline eşlik eden başlıca belirtiler karamsarlık, halsizlik, çaresizlik ve hayattan zevk alamamadır. Depresyondaki kişi kendisini değersiz hisseder, yaptığı hiçbir şeyde başarı gösteremediğini düşünür, kendisine olan güvenini yitirmiştir, çoğu zaman başarılarının da şans eseri olduğunu düşünmektedir. Kişi geleceğe ilişkin ümitsizlik hisseder; örneğin işinde başarısız olacağına, ailesini geçindiremeyeceğine, sağlığının bozulacağına inanmaktadır. Bu ümitsizliğin yanı sıra sıklıkla hayatın yaşamaya değer olmadığı düşüncesi vardır.Bunun sonucu kişi intiharı, tek çözüm yolu olarak görerek intihar girişiminde bulunabilir.
Depresyon durumunda kişiler çoğunlukla kendisini önemsiz konularla ilgili olarak sebepsiz yere suçlar. Örneğin geçmişte yapılan hatalara odaklanıp, sürekli zihnini meşgul ederek kendine azap çektirir. Öyle ki çoğu zaman kişinin çoktan unuttuğu bir olay depresyonda bütün canlılığıyla zihninde tekrar belirerek kişide ıstırap verici, yoğun duygulara neden olabilir.
Günlük hadiselere yönelik ilgi kaybı, hayattan zevk alamama depresyonda en sık görülen belirtidir. Eskiden hoşa giden birçok şey artık anlamsızlaşmıştır. Kişi kelimenin tam anlamıyla yaşama sevincini yitirmiştir. Kişi kendini sürekli halsiz hisseder, ufak tefek işleri yapmak için dahi büyük çaba sarf etmesi gerekir ve çoğunlukla da işlerini yarım bırakır. Doğal olarak hastaların çoğu bu halsizliği fiziksel bir rahatsızlığa yormaktadır.
Şiddetli depresyonda kişinin hareketlerinde, yürüyüşünde ve konuşmasında belirgin bir yavaşlama dikkati çekebilir. Depresyonun fiziksel belirtileri arasında uykusuzluk, iştahsızlık ve kilo kaybı, kabızlık, cinsel isteğin azalması ve kadınlarda adet düzensizliği yer alır. Unutkanlık ve dikkatini verememe oldukça sık görülür.
Kimler Depresyona Girer?
Depresyon kişisel yetersizliğin sonucu oluşan bir durum değildir. Yapılan araştırmalar toplumun % 25’inin hayatları boyunca en az bir defa kendilerine depresyon teşhisi konulabilecek bir dönem yaşadığını göstermektedir. Bu oran kadınlarda erkeklere nispetle iki kat daha yüksektir. Ailesinde depresyon geçirmiş kişiler bulunan bireyler depresyona diğer insanlardan daha yatkındırlar. Bu da kalıtsal özelliklerin, çeşitli çevresel ve/veya bedensel faktörler (örn. iş-mevki-para kaybı, yakınlardan birinin kaybı, evlilik problemleri, hayattaki başarısızlıklar, önemli bedensel hastalıklar (kanser gibi), beyin hastalıkları (inme, beyin kanaması, Parkinson hastalığı gibi), alkol ve madde kullanımı, çeşitli ilaçlar vb.) ile bir araya gelerek depresyona yol açtığını göstermektedir.
Depresyonun Tedavisi
Depresyon doğru tedavi edildiğinde kişiden kişiye değişse de 2-3 ay arasında olumlu iyileşme sağlanmaktadır. Depresyon döneminde kişinin aile, iş ve sosyal yaşantısında ciddi sorunlara yol açacağı düşünüldüğünde, erken teşhis ve tedavinin önemi bir kez daha anlaşılmış olacaktır. Depresyon tedavisinde amaç danışanın sağlıklı yaşantısına tamamen geri dönmesidir. Mevcut tedaviler ile hastaların %80’inden fazlasında belirgin düzelme sağlanabilmektedir.